Yurt Dışında Staj
Öncelikle merhabalar, bu yazıyı okuyorsanız, bu demektir ki hayatta şu ana kadar kurduğunuz konfor alanının dışına çıkmayı, akranlarınızın hayallerinin ötesinde hedefler koymayı başarmışsınız.
Yazıma, sizlere çıkacağınız uzun yolculukta başarılar dileyerek başlamak istiyorum. Yeri geldiğinde yorulacaksınız, bırakmak isteyeceksiniz, vazgeçmenin kolay geleceği pek çok durumda kalacaksınız, umuyorum ki karşınıza çıkan engellerin hepsini aşıp hayallerinize ulaşırsınız, bu kadar ummak yeter, biraz da yardımcı olalım.
Bu Yazı Nelerden Bahsedecek?
Yazıyı yazmaya başladığım tarihte daha staja gitmeme 3 hafta var, dolayısıyla stajı yaşamadan pek çok şey eksik kalacak, ancak bu zamana kadarki yaklaşık 1 yıllık bir süreçte neler yaptığımdan, ne tip yollar denediğimden, arkadaşlarımın neler yaptığından… gibi pek çok farklı konudan bahsedeceğim.
Motivasyon Girişi
Yazının bundan sonrasına devam ederken daha dikkatli olmanız, umutlarınızın daha yükselmesi için, sizlere bu yılki küçük bir istatistikten bahsedeceğim.
2019 yazında, yalnızca benim tanıdığım insanlar arasında ODTÜ Bilgisayar Mühendisliğinden 4, ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliğinden 11 kişi Almanya’da yaz stajı yapıyor. Bu kişilerden 11 tanesi Berlin, 1 tanesi Bochum, 1 tanesi Karlsruche, 2 tanesi ise Munich’te stajlarını gerçekleştirecek. Bu sayı 1,2,3 hatta belki 5 bile olsa idi bu insanların sıradışı belli yeteneklere, donanımlara sahip olduğu, bu özelliklerinin onlara bu stajı bulmalarında yardımcı olduğu savunulabilirdi. Ancak yalnızca benim tanıdığım 15 kişinin yurt dışında staj yapabiliyor olması bu işin belli özelliklerden çok azme dayalı bir iş olduğunu gözler önüne seriyor.
Neden?
Eğer ki yurt dışı stajı yapmak üzerine düşünme, nedenlerini arama evresini geçmiş ve yapmaya karar vermişseniz, yazının bu kısmını atlayabilirsiniz.
Eğer ki nedene ihtiyacınız varsa, ya da benimkileri merak ediyorsanız, sizleri bir alt satıra davet etmekteyim.
Sizlere stajınızı ülke dışında yapmak için mükemmel sebepler sunmayacağım, sunamam da zaten. Her insanın hayata bakış açısı, olaylardan aldığı dersler ve olaylara ve fikirlere verdiği önem farklı olduğundan dolayı hiç kimse size mükemmel sebebi veremeyecektir, benim yapabileceğim naçizane şey ise sizlere kendi fikir sürecimi bir nebze olsun yaşatabilmek, bir nebze olsun kendimden sonra gelenlere yol gösterebilmektir.
Benim Nedenlerim Nelerdi?
Ben, hayatta sürekli bir hedefi olan insanlardanım. Bu hedef çılgın farklı uzun vadeli bir hedef değil, basit ve — söylemeyi sevdiğim haliyle — zarif. Konfor alanımın dışına çıkmak, onu genişletmek. Yaşadığım her günü içinde rahat, korkmadan yaşadığım o alanı genişletip, bulunmaktan korktuğum yeni suları keşfetmeye çalışarak yaşıyorum. Yurt dışı stajı da benim için en temelde bu yolda giden bir adım, farklı bir kültürün içinde, çevremde farklı bir dil, farklı insanlar… Türkiye’de yapacağım bir staj belki benim açımdan finansal olarak daha makul, kısa vadede daha yararlı, teknik ve akademik olarak daha öğretici olabilir, ancak beni kişilik olarak şu an bulunduğum halimden ne kadar ileriye götüreceği şu anki bakış açımdan şüpheli.
İlk Adım
İlk adım, hayatın her alanında atması en zor olan adımdır. Çünkü yukarıda bahsettiğim şu anki konfor alanının dışına ilk adımdır aslında, bir kez dışarı adım attıktan sonra atılan her adım yürümeyi kolaylaştırır, bir zaman sonra yeni bir ilk adım için hazır oluruz. Yurt dışı stajında ilk adımın ne olduğunu hayal edersiniz? Ülke seçmek mi? Yoksa alan mı? Şirket mi üniversite mi? Hiçbirisi değil aslında, bizim için ilk adım şu olmalı, gerçekten gitmek istiyor muyum? Çünkü bir kez gitmeye karar verdikten sonra tüm süreç kendi kendine akmaya başlıyor, kapı kapıyı açıyor.
İkinci Adım
İnanmak başarmanın yarısıdır demiş birileri yüzyıllar önce, artık ikinci yarıyla devam etmenin vakti gelmiş demektir kararımızı verdikten sonra. Ortaya çıkacak en temel soru, hayatın çoğunda yakamızı bırakmadığı için şaşırmayacaktır elbet kimse, para problemi. Şirketlerin çoğu vize sponsorluğu konusundan kaynaklı olarak yurt dışından stajyer almak gibi bir yüke girmek istemiyor eğer sıra dışı yeteneklere sahip bir dahi değilseniz. Üniversite ve araştırma merkezlerindeki stajlarda da genelde ücretli bulma şansınız çok yüksek değil. Dolayısıyla stajımı yaparım maaşımı da alırım gibi bir şansa çoğu zaman sahip değiliz. Burada üç farklı şansınız var, ya kendi paranızla gidersiniz, ya Erasmus Stajı gibi hibeyle gidersiniz, ya da ücretli staj bulmak için ücretsiz için uğraşacağınız efordan daha fazlasını sarf edersiniz. Türk Lirasının şu anki durumunda(Ben bu yazıyı yazarken 0.17 ABD Doları) ilk seçeneği tercih edebilecek insanların burada bu yazıyı okuyacak kadar çaresiz bir araştırma sürecine girmediğini varsayarak iki ve üçüncü opsiyonlar üzerine yoğunlaşacağım, ama söyleyeceklerim zaten bağlantılı olduğu için senin de işine yarar gönlü de cebi kadar zengin olduğunu umduğum iyi kalpli okuyucum.
Erasmus Stajı
Erasmus, AB tarafından desteklenen bir değişim programı. Türkiye ve Avrupa çapında üniversiteler arası öğrenci değişimiyle genelde bilinen bu programın bizim için de çok yararlı, çünkü(vereceğim rakamlar ODTÜ özelinde) günlük 20 euro gibi bir hibe her ne kadar tüm gideri kaplamasa da en azından kayda değer bir gelir.
Bildiğim kadarıyla bazı okulların staj için de anlaşması olan kurumlar mevcut, ancak ODTÜ’de böyle bir fırsat olmadığı için hem ben hem de arkadaşlarım çeşitli üniversitelerdeki farklı farklı hocalara mail atarak kabul aldık staja. Bir kez kabul aldıktan sonra Erasmus programının formaliteleri bir şekilde hallediliyor Uluslararası İşbirliği Ofisi(ICO) danışmanları yardımıyla.
Ücretli Staj
Ücretli bir staj bulmak için mümkün olduğunca şirketlerle iletişime geçmek gerekiyor, çünkü genelde üniversitelerin yurt dışından gelen bir stajyere para verecek kadar bütçeleri mevcut değil. Bazı araştırma merkezlerinde de fondan küçük bir miktar ayrılarak ücret verildiği durumlar olduğunu biliyorum. Ancak maaş aldığınız durumda çalışma izni vizesi gibi durumların da işin içine girdiğini bilmek önemli, dolayısıyla formalite süreçleri biraz daha sancılı geçebilir.
Nasıl?
E iyi güzel diyorsun da kardeşim, nasıl buluyoruz bu stajı diye soruyorsunuzdur yazının şu aşamasına geldiğinizde diye düşünüyorum. Aslında bu denklem görece çok basit:
Sabır + Umut+ Şans = Başarı
Hayatın pek çok yerinde kendisini gösteren bir denklem bu, tam basit, zarif ancak bir o kadar da yorucu aslında.
Sabır
Tüm süreçte sabırlı olmanız çok önemli, çünkü sabrınız sizin umudunuzu kaybetmenizi engelleyip size devam etme gücünü verecek, azminizi körükleyecek en büyük etken. Onlarca, belki yüzlerce mail atacaksınız. Zamanın %90'ında, özür dileyerek söylemeliyim ki, cevap alamayacaksınız. Kalan %8'de ret cevabı alacaksınız, önemli olan sabırlı bir şekilde %2'ye ulaşana kadar devam etmeye devam etmek.
Umut
Sabrınızın umudunuzu koruyacağından bahsetmiştim. Bunun önemli olmasının temel sebebi, ümit etmezseniz başaramayacak olmanız. Eğer gerçekten yapabileceğinize inanmazsanız yeterli eforu hiçbir zaman vermeyeceksiniz. Kendinize inanmanız, umudunuzu sonuna kadar koruyup %98 ihtimalle cevap alamayacak olmanıza rağmen elinizdeki 2'ye sonuna kadar tutunmanız gerekecek.
Şans
Yine, hayatın her yerinde olduğu gibi, şans çok büyük bir etken. Benim 2 ay boyunca maillerimin neredeyse hiçbirisine cevap gelmemişken, gelen 3–5 reddin ardından mail attığım hocanın 3 saat sonra kabul etmesi sizlere belki bu noktada umut verebilir, sabır seviyenizi yükseltebilir. Denemeye devam edin arkadaşlar, başaracaksınız.
Çiçekler ve Öpücükler
Pek çok yazının ilki olmasını umduğum bu yazının sonuna gelirken buraya kadar sıkılmadan inmeyi başarmış herkese çok teşekkürler. Umuyorum ki denersiniz, umuyorum ki başarırsınız, umuyorum ki her sorununuzda burada sorar, başarılı olduğunuzda da mutluluğunuzu bizle paylaşırsınız. Kendine iyi bak koca yürekli okur.