Staj Rehberi#3 — Projeler
Bundan önceki iki yazıda, staj için iyi bir özgeçmiş ve iyi bir niyet mektubunun nasıl hazırlanacağından bahsetmiştim.
İlk iki yazıyla ilgili en temel problem, özgeçmiş ve niyet mektubu, sizin için kendinizi şirkete sunma fırsatı. Ancak iyi bir sunum yapmanın en önemli noktası, sunumun biçiminin yanı sıra içeriğinin de kaliteli olmasıdır. Yeri geldiğinde tersini savunacak çok kişi olsa da, karşınızdakine altın renginde bir ağaç kabuğu vermekle, altın bir külçe vermek arasında fark vardır.
Günün sonunda, başvurunuzu güçlendirecek en önemli etken tabii ki sizsiniz. Kişiliğiniz, karakteriniz, tecrübeniz, yetenekleriniz… Ancak özellikle tecrübe ve yeteneğinizi göstermenin en önemli yollarından bir tanesi kaliteli projeler yapmak ve bu projeleri iyi bir şekilde sunabilmek.
Yazıda genel olarak bilgisayar mühendisliği özelinde örnekler verecek olsam da, farklı alanlardan mümkün olduğunca projeleri çeşitlendirmeye çalışacağım. Eğitim fakültesinde de olsanız, temel bilim de okusanız, işletmeci ya da malzeme mühendisi de olsanız, her daim alanınızla ilgili projeler yapabilir, kendinizi hem içsel olarak geliştirebilir, hem de başvuru sırasında farkınızı ortaya rahat bir şekilde koyabilirsiniz.
Başlamadan önce, bazı noktaları netleştirelim. Proje demek, ürün demektir. Karşınızdakine gösterebileceğiniz bir emek demektir. Bu yazıları yazdığım blog da bir projedir, instagram sayfası da bir projedir, kısa bir makale de bir projedir, sonuçlarını ortaya koyduğunuz bir anket de bir projedir… Örnekler uzatılır, ancak en temelde anlamanız gereken şey proje derken bahsettiğim şeyin endüstriyel bir ürün olmaması. Kimse sizden kullanıcı dostu bilgisayar programları yazmanızı, antropolojik kitaplar yazmanızı beklemiyor, beklemeyecek. Önemli olan, eğitimizin, karakterinizin ve yeteneklerinizin bir karışımını ortaya belli bir emek sonucunda düşerek, onları somutlaştırmanız.
Örnek verecek olursam, her makine mühendisinin özgeçmişinde CAD(Computer Aided Design — Bilgisayar Yardımıyla Tasarım) araçlarından birisi bulunur, SolidWorks, AutoCAD, Siemens NX vb… Her makine mühendisi çizim dersi almıştır, peki çizim yapacak birisini ararken şirket kimi seçmelidir? Çizim dersinden aldığı notlara bakılabilir, ancak 2. sınıfta alınan bir ders mezun birisinin bilgisine dair yeterli bilgiyi sağlamaz, dersten geçme notunun bilgiyi kesinkes göstermediği de elbet açıktır.
Bu durumda, bu programlarla yapılmış küçük de olsa bir çiziminiz varsa ve bunu özgeçmişinize eklerseniz, diğer tüm adaylarda bu eksik olduğundan dolayı, çok rahat bir şekilde öne geçebilirsiniz.
Bir bilgisayar mühendisi olarak, insanlara proje yapmalarını tavsiye ettiğimde genelde ilk aldığım tepki “Ama o iş sizde çok kolay, bizde öyle olmuyor.” oluyor, yukarıdaki örneği vermemin asıl sebebi de buydu. Hangi fakültede, hangi bölümde olursanız olun, proje yapabilirsiniz, yapmalısınız. İlerde üzerine kendinizi geliştirmek istediğiniz alana dair oyuncak projeler üzerinde çalışıp, küçük de olsa çeşitli projeler yaparak işe alım şansınızı katlarca arttırabilirsiniz.
Burada kastettiğimi en iyi anlayacak olanlar, mimarlık fakültesi öğrencileri olacaktır. Tüm okul hayatları kendilerine portfolyo hazırlamakla geçer, başvurularda da yine o portfolyoyu kullanırlar.
Her zaman, her yerde, her durumda, bakın ben bunu yaptım diyerek bir ürün göstermek, ben şunu yapmayı biliyorum demekten daha iyidir.
Küçük bazı örneklerle edelim, sonrasında proje oluşturmak için genel bir metodoloji sağlayıp projeler başka nerelerde yararlı olabilir onlardan bahsetmek istiyorum.
Örnek#1: Elektrik-Elektronik Mühendisliği
Basit bir akıllı ev projesi. Bir adet internet modülü ve röle kullanarak uzaktan kontrol edebileceğiniz bir priz yapabilirsiniz. Su ısıtıcısının siz eve gelmeden 5 dakika önce çalışması, ya da eve gelmeden yarım saat önce kombiyi uzaktan açmak gibi çeşitli projeleri deneyebilirsiniz. Basitten başlayın, tehlikeli şeylerden uzak durun, ilk denemeleriniz her zaman en en basit noktalarda olsun, örnek veriyorum LED ışık yakmaya çalışın, başarılı oldukça sonraki aşamalara geçebilirsiniz.
Örnek#2: Fen Bilgisi Öğretmenliği
Fen bilgisi öğretmenliği bir kenara, genel olarak öğretmenlik hakkında bir fikrim olduğunu iddia etmek çok büyük bir iddia olur. Basitçe kendi aklıma gelen bazı fikirlerden bahsedeceğim sadece. Sevdiğiniz bir konuda basit bir ders materyali(ders notları, quizler, denemeler, ders videoları, ders projeleri…) hazırlayıp, bunu Udemy gibi bir platform üzerinden sunabilir, hem kendinizi bir eğitmen olarak geliştirip, hem de öğretim yeteneklerinize dair mezun olmadan bir gösterim yapmış olursunuz. Mesela ben şu an, kendi verdiğim özel ders materyallerini toplu bir hale getirip, bunları daha paylaşılabilir ve anlaşılabilir bir hale getirip ortaya koymayı planlıyorum.
Örnek#3: Sosyoloji
Derslerde ilginizi çeken basit bir teoriyi kendi çapınızda test etmeye çalışabilirsiniz. Yine sosyolojiden de çok uzak olduğum için, verdiğim örnek basit veyahut absürt kaçarsa özrünüzü diliyorum. Barnum/Forer Etkisi olarak nitelendirilen ve genelde astrolojinin yalanlanması hususunda bahsi geçen bir fenomen mevcut. Şahıslar belli bir kişisel özellik kümesini duyduklarında, aslında verilen bilgiler genele uymasına rağmen, o özelliklerin kendilerini tasvir ettiğine inanmayı tercih ediyorlar. Bu konuda kendi çevreniz üzerinde basit bir deney tasarlayabilirsiniz. Bu küçük bir çevrimiçi anket olabilir, veya kendiniz yüz yüze sorabilirsiniz. Aldığınız cevapları notlandırıp, bunlar üzerinden çıkarabileceğiniz sonuçlara dair basit bir rapor hazırlayıp, bunu halka açık şekilde paylaşabilirsiniz.
Örnek#4: Akademik Projeler
Özellikle 3–4. sınıf derslerinden itibaren, daha günümüze yakın konularla ilgileniyoruz, bu da daha yakın tarihli makalelerle, kitaplarla ve teorilerle ilgilenmemize sebep oluyor. Bu fikirlerden birisi ilginizi çekiyorsa, o konuda daha çok okumalar yapabilir, belki bir lisans araştırmasına katılabilir, belki de bağımsız bir şekilde kendinizi geliştirebilirsiniz. Okuduğunuz makaledeki deneyleri tekrarlayabilir, onları daha geliştirebilirsiniz. Bu geliştirdiğiniz halini artık akademik bir makale olarak ortaya koymanız, bir konferansa göndermeniz mümkün olacaktır. İlginizi çekmesi haline karşın aşağıya lisans araştırmalarından bahsettiğim yazımı bırakıyorum.
Proje Nasıl Yapılır?
- Alanınızda sevdiğiniz bir konu belirleyin, dersini aldığınız, alacağınız, almak istediğiniz, üstüne staj yapmak istediğiniz herhangi bir alan olabilir.
- O konudaki derslerin ödevlerine/projelerine bakın, endüstriyel ölçekte o alanda ne tip işlerin yapıldığını inceleyin.
- Hemen bir fikre atlamayın, hoşunuza giden 4–5 farklı fikir çıkarın, arkadaşlarınızla konuşun, çevrenizden fikir alın. Bu fikirlerden bir tanesini seçin.
- Ne seçtiyseniz, problemi basitleştirin, ilk ele aldığınız fikir yüksek ihtimalle yutabileceğinizden büyük olacaktır. Projede takıldığınız pek çok nokta olacak, bunların motivasyonunuzu kırmaması için küçük parçalar seçip onlara odaklanmak daha iyidir. Örneğin, elektrik mühendisliği öğrencisi olarak akıllı priz yapmak istiyorsanız, önce internet kullanarak bir devreyle haberleşin. Bu mini-projeyi bitirdiğinizde, sonraki adımlardan devam edebilirsiniz. Küçük başarılar, büyük başarısızlıklardan daha iyidir.
- Başlayın. Haftalarınızı planlamaya ayırmayın, şu geçsin de başlayayım demeyin, bahaneler uydurmayın, başlayın. Motivasyonlarınız çoğu zaman aşırı kırılgan olacak, pes etmek için yer arıyor olacaksınız, etmeyin.
- Ne kadar düzensiz bir insan olursanız olun, belli bir düzende çalışın. Gerekirse kendinize minimum bir çalışma saati belirleyin, gerekirse son teslim tarihleri belirleyin, ama bunları yaparken her zaman önce kendinize bir hedef koyun, sonrasında hedefinizi yarıya indirin. Projeyi 8 günde bitirmeyi düşünüyorsanız, 16 yapın. Haftalık 10 saat çalışmak istiyorsanız, ona 5 deyin. İlk düşünceleriniz her zaman abartılı olacaktır.
- Anlatın. İnsanlara anlatın, konuşun, fikir alın. Yeri geldiğinde güveninizi kıracaklar da olacaktır elbet, ama çoğu zaman anlatmak şevkinizin yerinde kalmasını sağlar. İnsanlarla konuştukça projeye daha çok bağlanacak, daha çok seveceksiniz, daha çok uğraşmak isteyeceksiniz, elinizden geldiğince projeniz hakkında bağıra çağıra konuşun.
Yarışmalar
Projeyi yaptıktan sonra, sadece iş ve yüksek lisans başvurularında kullanmayacaksınız elbette. Her gün pek çok farklı konuda pek çok farklı yarışma düzenleniyor. Projeniz ne kadar iddialı ise, üzerinde ne kadar çok çalışırsanız, o kadar çok yarışmaya katılabilirsiniz.
Fikir üzerine kurulu Ideathonlar, kodlama üzerine kurulu Hackathonlar, veri bilimi için Kaggle yarışmalarının yanı sıra, eğer bahsettiğim gibi akademik bir proje yapıyorsanız bölümünüzdeki hocalarınızla da görüşüp daha düşük profilli bir konferansa gönderip lisans döneminde yayınlanmış bir makaleye sahip olma onuruna kavuşabilirsiniz.
Bu tarz yarışmalar için okulunuzdaki öğrenci toplulukları sayfalarını takip edin, onlar partnerlerinden aldıkları pek çok ilanı oralarda paylaşacaktır, aynı şekilde “Mühendislik Yarışmaları” tarzında farklı instagram/linkedin sayfalarında da bu yarışmalara dair fikirler bulabilirsiniz.
Bitiş
Ne olursa olsun, korkmayın. Deneyin, başarısız olsun. Başarısızlık kötü bir şey değildir, utanılacak bir şey hiç değildir. Başaramadığınız projelerinizi de özgeçmişinize koyabilirsiniz, mülakatlarda bahsedebilirsiniz, bahsetmiyor bile olsanız, o projelerle uğraşırken öğrendiğiniz tecrübelerinizi hayatınızda kullanmayacağınızı düşünmek, en basit tabiriyle saflık olacaktır.
Önceki yazılarda da bahsettiğim gibi, son zamanlarda amatör bir şekilde özgeçmiş/niyet mektubu hazırlama konusunda kendimi finansal olarak desteklemek için danışmanlık yapıyorum uygun ücretlerle, eğer ilgileniyor iseniz veyahut başka türlü sorularınız için de benimle alpkeles99@gmail.com üzerinden iletişime geçebilirsiniz.